The result of hard thinking & working

Fırtınayla gelen

Bozuk şeylerden sınır dışında doğmuş adamın hizmet aşkına

Hiçbir yerde beş yıl oturamayacak kadar çalışmış bulunuyorum. Ben zannediyordum ki, bu hizmetlerimden dolayı milletimin sevgisi ve saygısını kazandım. Hatta bütün İslam aleminin sevgisini ve saygısını kazanmış bulunuyorum. Bu durumda, bu saygıya karşılık vatandaşlık hukukundan dışlanacağımı asla hatırıma getirmezdim. Tahmin ediyorum ki, düşmanlar bana suikast düzenlemek suretiyle ülkemdeki hizmetlerden beni ayırmaya çalışacaklardır. Fakat hiçbir zaman hatır ve hayalime getirmezdim ki, yüce Meclis'te, iki-üç kişi de olsa, aynı düşüncede bulunabilsin. Bununla beraber, ben anlamak istiyorum, bu efendiler seçim bölgelerindeki halkın gerçek olarak düşünce ve duygularına tercüman mıdırlar?
Yine bu efendilere karşı söylüyorum; milletvekili olarak tabii geniş bir sıfat taşıyorlar. Bu durumda, millet bu efendilerle aynı düşünceleri paylaşıyor mu?
Efendiler, beni vatandaşlık hukukundan dışlama yetkisi bu efendilere nereden verilmiştir? Bu kürsüden, resmen yüce heyetinize ve bu efendilerin seçim bölgelerinin halkına ve bütün millete soruyorum ve cevap istiyorum. 

Mustafa Kemal Atatürk. Nutuk. İstanbul:Truva Yayınları, 2007. 
(632-633)

İki cihan bol edebiyat

Lebensschicksal

Leben: Hayat, yaşam

Schicksal: Kader, alınyazısı

Mülteci haberlerinde sık sık boy gösteriyor bu kelime.

 Kütük aralığından okuyorum ki bir Mülteci Edebiyatı fazla bekletmeden doğsun. 
Büyüdükçe kendi ismini kendi koyar elbet.

Bedava şeyler

Merhaba yeni hafta:)

Senden arz ettiklerimin listesi aşağıdaki gibidir:

- üretimler 

- hareketler

- bereketler

- gri dolma kalemim nerede?

- fareli kitap ayracım nerede?

- epey uzun, başını ortasını sonunu berrak bir şekilde hatırlayabileceğim, bilinçaltımdan değil, direk babamdan gelen babamlı bir rüya

 - yavaş, öğretici ve komik geç.

Melek bilmezdim seni bilirim

 

Acaba diyorum, tekrar doğar mısın?   

Tekrar doğarsan yakınlarımıza gelsene. Gelir misin?

Aslında baba, benim bir derdim var. Gelsen de bu derdi benden alsan, sonra da diyarlarında imha etsen...

Nefes borularını çıkartmaya çalıştığın, benim de ellerini tuttuğum o günden bahsediyorum. Sen hayata, ben ölüme savaş açmıştık. Bir müddet sonra hayat da ölüm de yorulup kenara çekildiklerinde, sen ve ben karşı karşıya kaldıydık. O günün sonunda ellerin yatağa bağlandı. 

Neticede sen kazandın ama diyorum ki benim ne haddimeydi.

Yuvarlak şeyler

En çalışkan böbrekler senin olsun.

Kuruttuğum, senin için.

Bak bakalım görecek misin?

Bunlar senin sayende global oldu.

Marangozlar senin için ama en çok da benim için, büyük ve yerlerinden kımıldamayan masalar çizsinler. Sen benim masalarıma gel, sonra ben senin masalarına geleyim.

İyi ki varsın. Her ihtimale karşı sağlıklı kalırken kasayı bana ver.

Çünkü.

İnsanın Anayasası nedir ki azizim? İçimizde hak bildiklerimizin dışarıdan bize yansımasıdır. İçten dışa uzanan yollar karardığında, isterim ki ellerimiz hem armut toplasın hem de dışarıdaki aynalarımızın rengine müdahale edecek kadar manipülasyon yeteneğimiz olsun.

 Yoksa sen gri, ben gri, nereye kadar?

 

Şimdilik böyle işte; çünkü yarın diye bir şey yok.