Montag, 30. Mai 2016

A


Bardağın boş tarafında istediğin kadar kal.
Dolu kısmına da uğra ama.
Olmuyor mu?
At o vakit bardağı.
Çünkü güzel bir şeyler yazmak istiyorum.
Yılbaşında gökyüzüne bakıp, hiç bir şey dileyememiştim. Dileksizce mutluydum. Bu yıl ne güzel başlamıştı değil mi? Mesela Ocak. Her ay Ocak gibi olsa, yaşlanamazsın. Şubat'a diyecek kelime bile bulamıyorum.
Şimdi mutsuz değilim. Yalnız, yıllardır babamın nerede ve nasıl olduğunu bilirdim. Artık bilmiyorum. Bu ağır geliyor bana. Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp diyorsun? Üzerinde düşüneceğim.
Sosyoloğum, verem olmamam için, ah-tüh-vah-yaşı var mıydı-konuşmalarını uzun tutmamamı tembih ettiydi ilk dönem. Belki de bu yüzden aralıksız konuşuyordum. Ben böyle yapınca herkes susuyordu. Sonra ben de sustum. 
Susamak, susmak ile akraba. Fazlası var, eksiği yok. Bir A nelere kadir. Ki zaten ilk harf. Merdiven gibi.