Donnerstag, 30. April 2020

Oyuna geldik de, vallahi ben sabah akşam Serdar Ortaç


İnternet sık sık kopuveriyor. Şirketin sayfasına giriyorum, kocaman yazmışlar: Sıkıntı yok, hallettik. O esnada yığınla mesaj giriliyor: Neyi hallettiniz? Bizimle dalga mı geçiyorsunuz? Bence almanlar küfür edemiyor.

Adım sayarım, Şubat sonu bir ekleme yaptı programa. Benden habersiz. Nefesim uykuda durursa bana haber vereceklermiş. Bir hafta kullanmadım galiba. Sonra tekrar taktım koluma. Neden? Çünkü aptalım.

Ama olsun, vergi dairesinin durumu daha içler acısı. Danışmanım beni zaten haftalardır görmek istemiyor. Vergi denetçisi gelmediği için iş yerindeki denetleme de erteleniyor. Bak bu çok acayip bir şey. Salgından da acayip. Her şeyden acayip. Dünya ve dünya ötesi bir yana, o bir yana derken, ne yapıyor şimdi maliye? Denetimi basitleştirmek adına, yarın sadece bir kaç evrağa bakacak.

Sonra kiliseye bakıyorum, kapılar çoktan kapandı. Ya sen nasıl bir cinssin ki, geldin, ibadet mekanlarını kapattın ve çatılarının üzerinde yan gelip yatmışsın? Gücünden utanıp tez elden geri çekilesin. Ben sana başka ne diyeyim.

Öte yandan nihayet el yıkamayı öğrendim, oksijen bile geçirmeyen, şahsen diktiğim maskemi de takıyorum, karşıma bir daha çıkma sakın.