Sonntag, 17. April 2016

Feedback

Hiç farkında olmadan, annemizin, babamızın malı gibi bol bol kullandığımız tek şey oksijen.
Hayatım, bilinçlendik, senden razıyız, sağol.
Bu ülke, sanırsın ki hiç dava görmemiş. Her öğün, majeste hakareti ile doluyoruz.
Hükümdarlı dizide de tavayla adam öldürme teşebbüsü vardı geçen. Sahne o kadar uzatıldı ki tava kırıldı. Tava markasıyla bir sorun var, belirtime, ablam, bence çok dayanıklı, dedikten sonra, diziyi çok seven annem, sizi ben mi doğurdum gerçekten?, diye sordu. Bizimle dizi izlemeyi sevmiyor.
Ben bir devlet büyüğü olsam, hakkımda böyle bir şiir yazılsa ve milyonlara okunsa, ne yapardım?
Gerçi mizahın insanlığı kurtaracağına da çok inanıyorum. Kanımca, sevgiyle ilk sırayı paylaşıyorlar.
Ama bu şiirin mizahla ne alakası var? Haysiyet kırıcı değil, haysiyet katledici bazı satırlarını okudum. Batı bu denli geniş de değil üstelik. Bizde birine orta parmak göstermenin cezası, çalı çırpısıyla 800 Euro'dan başlıyor. Standart elmanın kilosu 1,50 €. Eken biçer, deniliyor öte yandan. Bunun tespitini biz edebilir miyiz? Ne ekip, biçtiğini anladıktan sonra, kendine ona göre çeki düzen vermek, mikroda her bireyin şahsi meselesi bence ve halledilir. Makroda ise herkes olayın içinde. Bu düzeyde savrulan "oh olsunlar" çok sanırım ki hepimize çarpan ve çarpacak "oh oh olsunlar".