Sonntag, 24. April 2016

Yürek karar bilmez

- Çocuklar sizin için çok üzülüyorum, dedi.
- Alla alla, neden, diye sorabildik.
Bunu hiç beklemiyorduk. Yapay komadan çıkan insanlarda zihinsel kaymaların olduğunu söylediler bize. Fakat biz bunu her seferinde unutuyoruz.
Tamam, diye düşündük, biz bir felaketin içindeyiz ve haberimiz yok, bunu tek babam görüyor, şimdi söyleyecek ve biz biteceğiz. Diyeceklerini daha iyi duyabilmek için O'na doğru hepimiz birden eğilince, kardeşimle benim kafalarımız birbirlerine vurdular.
- Sabahlara kadar sokaklarda çalgı çalıp bekliyorsunuz.
- Müzik güzel bir şey baba.
- O soğukta, sabahın üçünde, dördünde, ayazda güzel değil. Üşüyorsunuz, çok üzülüyorum.
Bir daha yapmamaya söz verdik. Hatta kardeşim ablamın bizi buna zorladığını söyledi. Ablam, evet baba, dedi. Babam, yapma kızım, dedi. Ben, tamam baba, dedim.

Yer yer başka bir gerçeklikte yaşayan babama karşı etik olmayan bir harekette bulunacağız diye ödüm kopuyor. O yüzden kardeşime çattım dışarı çıktığımızda: Sen olmayan bir şeyi neden varmış gibi anlatıyorsun babama?
Üzerinde baskı oluşmuş. Gülelim istemiş.
Siz ikiniz sabaha kadar çalgı çaldınız, ben de şarkı söyledim, binin arabaya şimdi, dedi ablam. O sırada dolu yağıyordu. Sonra güneş açtı. Ardından yağmur yağdı. Hava karardı. Bugün her şey yağıyor, dedi bir arkadaşım. Böylece babama taşınmaya karar verdik.

Bu sefer başlığı yazıdan önce attım. Şimdi bir bağlantı kuracağım ona. Bugün güzel bir konuşma esnasında çıktı bu cümle. Ve şunu anlatmaya çalışıyor:
Yürek sadece sevgiyi bilir. Tüm yürekler böyledir. Kapısını sadece sevgiye açar, sevgi girer, yüreğin içi sevgi olur. Uzun ve karşılıklı sevgi akımlarında devamlı kapıyla uğraşılmasın diye (aç kapa aç kapa), yürekler arası köprüler kurulur. Kapının açılmadığı, köprüsüz kalındığı zamanlar da vardır elbet. Diyelim ki sevgi epey bi zaman gelmedi, o vakit yürek kendi zengin stoklarına döner. Tanınan, tanınmayan ve tanınacak tüm dünya devletlerinde bir tane fakir yürek yoktur.