Dienstag, 5. April 2016

Gelenlerdensin

Burayı açma niyetimde sen yoktun. Artık varsın.
Varsın ve okuyacaksın. Biliyor ve inanıyorum. Belki şiir bile yazarım sana. Hatta şiirler.
Bizi duyuyorsun, zaten emindim ama bugün doktorun da söyledi. Seni derin bir uykuya daldıracak bir ilaç varmış, işte o ilacı sana vermiyorlar. O yüzden duyuyorsun. Ancak anda duyuyorsun, sonra unutacakmışsın. Sen şu anda anda yaşıyorsun baba. Ve hayat gerçekten çok ama çok tuhaf.
Gözlerin çeyrek açık kaldığı için bir krem sürdüler. Korktun sanırım. Anlattığımız gibi, o krem gözlerini koruyacak, kurumasınlar diye. Biliyorsun ki daha ağlayacağız beraber. Çünkü sen tek benim yanımda ağlayabiliyorsun. Bunun için kendimi şanslı hissediyorum. Bu konu hakkında da konuşalım.
Küçükken evde üstüste bir kaç eşyayı kırmıştım. Sen hatırlamazsın. Ben hiç unutmadım. Her seferinde sen beni avutmuştun. Bir şey olmaz, yine alırız, üzülme, demiştin. Çünkü çok korkmuştum. Sen korkumu almıştın. Dün bir bardak kırdığımda aklıma geldi. Sonra sana, senin de heyecanla beklediğin güzel bir haberi vermek için koşarak geldiğimde, yanında iki evladını kaybetmiş arkadaşını düşünerek, bana gözlerinle konuşmamam için işaret etmen?
Kardeşin devamlı arıyor. Şu sıralar kendisini senin çocuğun sanıyor. Titriyormuş sık sık. Yok yok, evleri sıcakmış, siz çocukluğunuzda çok üşüdünüz, sen ona çok kol kanat gerdin ya, şimdi o günler dolaşıyor damarlarında galiba. Nasıl ilginç bir süreç işliyor, hayret edersin baba.
Sen uykuya daldığından beri gitmek fiiline dayanamıyorum. Beni de ürperten bu işte.
Herkes gelsin baba. Sen ilk önce ve en önden gelirsin. Anlaştık mı?